Geleceğin enerjisi hidrojeni, insanlığın kullanımına sunacak projenin başkanlığını yürüten Dr.Tülin Akın, temmuz ayında yapılacak 2.Hidrojen Enerji Konferansı için İstanbul’a geliyor.
Bir taraftan küresel ısınmaya karşı tedbirler almaya çalışan dünyamız, petrol kaynaklarının sonu gelmek üzere olduğu için diğer taraftan da alternatif enerji kaynakları yaratmaya çalışıyor. İşte bu amaçla, İstanbul’dan binlerce kilometre uzakta Arizona’da Ecotality Laboratuvarları’nda, dünyanın enerji sorununu cozebilecek bir proje yürütülüyor. Bu projenin başında genç ve idealist bir Türk Kızı var. 35 yaşındaki Dr.Tülin Akın’ın başkanlığındaki bu projenin tamamlanması ile hidrojen enerjisi çok yakında insanlığın kullanımına sunulabilecek. O gün geldiğinde dünyada artık otomobil, kamyon ve otobüsler hidrojen ile gidecek, karbon icerikli fosil yakitlar yerlerini temiz enerji kaynaklarina birakacak. Bugün bazı prototipleri hidrojen enerjisi ile çalıştırmayı başaran projenin tamamlanması, sabırsızlıkla bekleniyor.
Dünyanın geleceği açısından böylesine önem taşıyan bir projenin başında genç bir Türk kızının olması şüphesiz ki ülkemiz açısından gurur verici. Dr.Tülin Akın, 1994’de İ.T.Ü. Kimya Mühendisliği’nden mezun olup gittiği Amerika’da geçen 13 yıl boyunca, petrol ve alternatif enerji konusuna kafayı takmış, bu konudaki çalışmaları ile de, bu kısa süreye epeyce ödül sığdırmış.
PATLAYICILARI YOK EDERKEN, ÇEVREYİ KORUDU
“Hidrojen teknolojisini geliştirmek, dünyanın enerji sorununu çözecektir” diyen Dr.Tülin Akın’ın İ.T.Ü.’deki araştırma konusu “Zeolitik Katkılı Membranlar”dı. 1995-1997 yılları arasında University of Arizona’da master yaparken de konusu biokimyasallardı ve zamanı TNT, RDX gibi patlayıcı maddeleri biyolojik ve emniyetli şekilde yok etmekle geçti. Çevreye büyük zarar veren bu patlayıcıları en akla gelmeyecek şekilde nasıl başarıyla yok ettiğini şöyle anlatıyor ;
“Soğuk savaştan beri dunyamizda üretilmiş ve imha edilmesi gereken binlerce ton patlayıcı malzeme, yakılarak yok ediliyor. Bu yöntem, çevreye zararlı asit yağmurlarına neden oluyordu. Diger popüler metod ise bunları toprağa gömmektir. Bu yöntemde de, oluşan nitratlar çevre sularına karışıp insan sağlığını tehdit ediyor. Benim amacım bu kimyasal malzemeleri efektif bir şekilde metabolize edecek, yani yiyerek yok edecek bir bakteri izole etmekti, bunu gerçekleştirdim. Masterımı bu konuda başarıyla tamamladım ve bir de makale yayınladım”
REAKTÖR GELİŞTİRDİ, 3 ÖDÜL KAZANDI
Dr.Tülin Akın,1997 – 2002 yıllarında University of Cincinnati’de doktorasını yaparken bu defa da petro kimya endüstrisinin, yani plastiğin yerini alacak alternatif ham madde bulmayı hedefledi. İnsanlığın kullandığı malzemelerin %90’ından fazlasının “plastik” olduğunu biliyoruz.. Plastiğin ana hammaddesi etilen ise bugun yaygın bir şekilde petrolden elde edilmektedir. O zaman, petrol rezervlerinin tükenmesi ile bir gün plastiğin de sonu gelebilecektir. Alternatif aramaya başlar.
Metan ya da “doğal gaz”, çok sabit bir gazdır. Birşey yapmak istediğinizde hemen carbon-hidrojen bağı yıkılmakta ve metan yanmaktadır. Metanı hem kontrollu, hem de en ucuz şekilde yüksek hidrokarbonlara dönüştürmek oldukça zordur. Tülin Akın, bunu yapabilmek için, seramik iyon iletkenli reaktörü geliştirir ve bu konuda 8 makalesi yayınlanır. Bu araştırmasının çeşitli safhalarında toplam 3 ödül alır. Doktorasını bu başarıyla tamamlar.
DÜNYANIN BİLİŞİM DEVİ INTEL’DEN 2 ÖDÜL
Dr.Tülin Akın 2002 – 2006 yılları arasında ilginç bir dönem yaşar. Bilgisayarların üzerinde yer alan ve çok kişinin “Bu Intel markası da nedir” deyip geçtiği dünya bilişim devi Intel’de Senior Process Muhendisi (Kıdemli Proses Mühendisi) olarak teknoloji geliştirme grubunda 90, 65 ve 45 nm nodlarının teknoloji geliştirmesinde görev alır. Çok değişik deneyimler kazanır Intel’de. Bilişim endüstrisinde çok ayrıcalıklı bir şirkettir Intel. Çok büyük bir üretim kapasitesi vardir ve üretim sahasında araştırma yapan tek şirkettir. Üretim operasyonunda detayların önceliği vardır. Sonuçlarda tam, kesin ve doğru olmak gereği, inanılmaz boyutlardadır. Intel’de bunların kültürünü öğrenir ve çalıştığı sürede iki ödül kazanır. Geleceği İle ilgili yeni kararlar vermek için ayrılır Intel’den.
TÜRKİYE’YE DÖNMEYE KARAR VERDİ AMA…
Dünya büyük bir değişim içindedir. Dr.Tülin Akın da bu değişim dinamiği içinde yer almak, Türkiye’de çalışmak ve deneyimlerini Türkiye’ye taşımak için dönmeye karar verir, ama…
2002-2004 yılları arasında Amerika’da çok yavaş bir şekilde gelişmeye başlayan clean-tech yani temiz teknoloji terminolojisi, 2005-2006 yıllarında popüler bir şekilde yaygınlaşmaya başlamıştır. Bu kavram, insanlığı sağlıklı, emniyetli ve güçlü bir şekilde koruyarak devam ettirecek teknolojileri ifade etmektedir. Bunlar, güneş panelleri, yel değirmenleri, biyolojik plastik (petrolden değil, enzimlerden elde edilir), yosun (karbondioksit yiyip, petrol üretiyorlar), hidrojen gibi teknolojilerdir. Bu teknolojiler yeni ve ümit vericidir. Green-tech’in kurucularına, çalışanlarına baktığımızda, çoğunun high-tech ve semiconductor endüstrisi geçmişine sahip olduklarını görüyoruz. Yani, Dr.Tülin Akın gibi…
Amerika’daki bu yeni teknoloji gelişimi Dr.Tülin Akın’ın Türkiye’ye dönüş kararını ertelemesine neden olur. Renewable enerji (yenilenebilir enerji) konusunda faaliyet gösteren Ecotality’den gelen Yardımcı Başkan teklifi ile kendini yeniden Arizona’da bulur. Bu fırsat, onun için çok önemli bir dönemin başlaması demektir. O güne kadar en çok ilgilendiği alana girmek, insanlığa faydalı yeni gelişmeleri gerçekleştirmek fırsatını yakalamıştır. Şirketi Ecotality’nin geliştirmeye çalıştığı ana ürünü Hydratus için kolları sıvar. Hydratus, hidrojen enerjisini otomobillerin deposunda üretecektir. Heyecan verici bu geliştirme için NASA’nın Jet Propulsion Laboratuvarı ile ortak çalışmaya başlamıştır.
Bundan sonrasını, hidrojen enerjisinin gelecekte ne kadar önemli olacağını, gelin Dr.Tülin Akın’dan dinleyelim ;
“Hidrojen, bugün üstünde çalışmakta olduğumuz en spekülatif alternatif enerjidir. Güneş ve rüzgar enerjilerinin etki boyutları her ne kadar tarışılsa da, bugün isteyen herkesin ulaşabileceği ürünlerdir. Ama hidrojen öyle değildir. Bunun ana sebebi ise hidrojen teknolojisi ile ilgili hala çözülmesi gereken pek çok problem var. Bu problemlerin başında, hidrojeni otomobilde neyin içinde taşıyacağınız konusu geliyor. Yüksek basınçta doldurduğunuz hidrojeni, neye doldurursanız doldurun 3-5 gün içinde sızdırıyor. Üstelik, hidrojeni yüksek basınçta doldurmak başlı başına enerji isteyen bir işlem. Enerji sorununu, daha fazla enerji isteyen bir şekilde çözmek tabii ki sözkonusu olamaz. Bu konuda çalışan başka şirketler olduğunu da görüyoruz. Biz sorunlarımızı, mağnezyum bileşimi ile çözümlemek üzereyiz. Bu bileşimi arabanıza koyuyorsunuz. Yakıt deponuzdaki su ile reaksiyona giriyor ve enerji olarak kullanacağınız hidrojeni sudan ayrıştırıp, açığa çıkartıyor. Halen üstünde çalıştığımız engeller var ancak teknolojimiz ümit verici ve grubumuzda yer alan oldukça yetenekli ve deneyimli bilim admalarıyla bu engelleri aşacağımıza inanıyorum.
Hidrojen deyince insanların aklına bomba geliyor, patlayıcı geliyor. Benzin de öyle değil midir ? Ama benzini insanlık için emniyetli bir şekilde kullanılabilir halde tutabiliyoruz. Dünyanın geleceğine baktığımızda, taşınabilir enerji için hidrojenden başka alternatifimiz yok. Petrol üretimleri düşüyor, pek çok araştırmacı ile petrolun popüler zamanının geçtiği konusunda hemfikiriz. En iyimser bakışla dünyamızın bugünkü enerji ihtiyacını karşılayacak petrolün 30-40 yıl ömrü kaldığını söyleyebiliriz. Bu süre içinde insanların taşıma problemini çözmemiz gerekiyor. Gerçek olan şu ki, her ne kadar başka alternatif enerjiler olsa da, petrolün dışında transport edebileceginiz tek enerji taşıyıcı, sadece hidrojen olacaktır. Dünyanın enerji problemini çözmek için hidrojen teknolojisini geliştirmek, gerekiyor.”
HİDROJEN KONFERANSI İÇİN TEMMUZDA İSTANBUL’A GELİYOR
Hidrojen enerjisinin günlük hayatta kullanılabilir hale gelmesi ile Amerika’daki misyonunu tamamlayıp Türkiye’ye dönecek olan Dr.Tülin Akın, dünyanın sabırsızlıkla beklediği bu enerji ile ilgili düzenlenen 2.İstanbul Hidrojen Enerji Konferansı’na katılmak üzere temmuz ayında Türkiye’ye gelecek. İki yılda bir düzenlenmeye başlanan ve 13-15 temmuz 2007 tarihleri arasında Lütfi Kırdar Kongre Sarayı’nda yapılacak olan 2.İstanbul Hidrojen Enerji Konferansı’na dünyanın birçok ülkesinden makalelerini sunmak, ders vermek ve hidrojen enerji sistemlerinin her yönünü ele alıp tartışmak üzere 1200’ün üzerinde yabancı uzmanın katılması bekleniyor. Dr. Tulin Akın da, dünyada hidrojen enerjisi konusunda yapılan en önemli konferanslardan biri olan 2.İstanbul Hidrojen Enerjisi Konferansı’na, şirketi Ecotality’yi temsilen katılacak. Konferans süresince Kongre Sarayı’nda, hidrojen enerjisi ve hidrojen bataryaları üzerine bir de teknoloji fuarı açılacak.