Dr. Ahmet Lokurlu ( Gunesle Sogutmak )

Lokurlu kimdir?

1963 yılında Kars’ta doğan Lokurlu, 1987’de Erciyes Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldu. 1993 yılında Essen Üniversitesi’nde Enerji ve Proses Mühendisliği Bölümü’nü bitiren Dr. Lokurlu, bu arada Rusya Bilimler Akademisi’nde bir yıl çeşitli araştırmalar yaptı. 1996’da Almanya’da Aachen Teknik Üniversitesi’nde endüstri mühendisliği mastırını tamamladı. 1998’de Essen Üniversitesi’nde doktorasını yakıt hücreleri konusunda yapan Dr. Lokurlu, o tarihten bu yana Jülich Araştırma Merkezi’nde çalışıyor. Dr. Lokurlu evli ve 11 yaşında bir oğlu var.

Dr Ahmet Lokurlu’yu tanımak için http://video.platformdergisi.net/ahmetlokurlu.html adresine tıklayarak videoyu sonuna kadar izleyiniz


‘Çevre Oscarı’bu sistemle geldi

Almanya’daki Jülich Araştırma Merkezi’nde çalışan Dr. Ahmet Lokurlu’ya ödül haberini, BM Genel Sekreteri Kofi Annan yazdığı bir mektupla bildirdi.

Hiç yakıt kullanmadan güneş enerjisiyle soğutma yapabilen, buhar ve elektrik üretebilen bir sistem geliştiren Dr. Ahmet Lokurlu, ‘Çevre Oscarı’ denilen Dünya Enerji Ödülü’nü kazandı

30/11/2004 Radikal

İBRAHİM GÜNEL (E-mektup | Arşivi)

İSTANBUL – Dünya bilim çevreleri tarafından ‘Çevre Oscarı’ diye adlandırılan ‘Sürdürülebilirlik İçin Dünya Küresel Enerji Ödülleri’nden enerji dalındaki ödülü Almanya’da yaşayan Dr. Ahmet Lokurlu kazandı.
Avusturya Çevre ve Su Bakanlığı, Avusturya Ticaret Odası, BM ve AB’nin desteklediği ödül, beş dalda veriliyor. Su, enerji, hava ve toprak konularındaki projelerle genç bilim adamlarına verilen ödül, 27 Nisan 2005’te Japonya’daki ‘EXPO 2005-Dünya Sergisi’nde sahiplerini bulacak.
Daha önce de 20 bin avroluk Avrupa Kaynak Giriş İyileştirmesi Ödülü’nü kazanan Lokurlu, güneş enerjisinden soğutma sistemi geliştirerek yeni ödülü kazandı. BM Genel Sekreteri Kofi Annan da bir mektupla Dr. Ahmet Lokurlu’yu kutladı.
Almanya Aachen’daki Jülich Araştırma Merkezi’nde Enerji ve Proses Mühendisliği Enstitüsü Yakıt Hücreleri Araştırma ve Geliştirme Bölümü’nde çalışan Lokurlu, buluşuyla ilgili sorularımızı yanıtladı.
Ödüle değer görülen bulduğunuz sistemi anlatır mısınız?
Suyu 180 dereceye kadar güneş enerjisiyle ısıttıktan sonra, 144 derecedeki 4 barlık başınçtaki buhara dönüştürüyoruz. Buhar iki kademeli makinede soğuğa dönüşüyor. Bununla istediğiniz mekânı soğutma imkânınız var. Bu sistem klima görevi görüyor. Özellikle Akdeniz ülkelerinde yaz aylarında soğutmaya ihtiyaç duyuluyor. Bu yüzden elektrik kullanımı inanılmaz derecede artıyor. Kapasite yetersizliği yüzünden elektrik kesintileri yaşanıyor.
Bunu önlemek için, özellikle yazın kullanılmak üzere ya elektrik santralları kuracaksınız ya da bizim sistemi kullanacaksınız. Sistemimizde hiç yakıt kullanılmıyor. Bir de yalnızca yaz aylarında kullanılacak elektrik için santral yatırımlarını önlemiş oluyoruz. Sistemimiz, son derece ekonomik ve doğaya saygılı bir ürün.
Bulduğunuz sistem, su ısıtmak için Türkiye’nin güney sahillerinde kullanılan güneş panelleri gibi mi çalışıyor?
Özünde o panellere benziyor, ama bizimkinde soğutma sistemi de var. Bugün kullanılan güneş panellerinde 70-80 dereceye ancak çıkabilirsiniz. Bizim sistemde ise 200-250 dereceye çıkmanız mümkün.
Aralarında ne fark var?
Sistemimiz otomatik olarak güneşi izliyor. Gece devre dışı kalarak uyku pozisyonuna geçiyor. Sabah gün doğduğunda otomatikman devreye giriyor. Bütün gün güneşi takip ediyor. Güneş ışınlarını bir çizgiye odaklayarak konsantre ediyor. Bu konsantrasyon sonucunda sistemimizde ortada duran boruya ısı absorbe edilmiş oluyor. Böylelikle 200-250 dereceye varan bir ısı elde ediliyor. Normal soğutucular, buzdolabında olduğu gibi soğutma işlemini elektrik enerjisi kullanarak yapıyor. Bizim sistem ise yalnızca güneş enerjisiyle çalışıyor.
Sisteminiz ekonomik mi?
Şu an kullanılanlarda 1 kilovat soğutma üretmek için 2 kilovat ısıya ihtiyacınız var. Bizim sistemde ise 0.5 kilovat ısı yetiyor. Böylece bilinen sistem verimini üçe katlamış oluyoruz. Bu küçük bir devrim olarak kabul ediliyor. İşin püf noktası odaklama işlemi kullanılarak yüksek kalorili ısı elde edilmesi. Bu sistemde bir sürü başka eletronik sistemler, bilgisayar programları da var.
Örneğin, rüzgâr çıktığında sistemi otomatik olarak kapatan sensörler var. Ya da yağmur, dolu, kar yağışlarında sistem çalışmıyor. Ayrıca, bütün sistemleri online olarak Almanya’daki merkezden izleyebiliriz.
Hangi ülkeyle işbirliği içindesiniz?
Merkezimiz Almanya’da, ama Türkiye’de de bir şirketimiz var. Avustralya, Portekiz ve Arap ülkeleriyle iş görüşmelerimiz devam ediyor. Sistemi oralara da kuracağız.
Sisteminizin soğutma dışındaki uygulama alanları nedir?
Örneğin endüstriye buhar üretimi için uygun ve avantajlı bir sistem. Tekstil ve gıda sanayiinde çok rahat kullanılabilir. Bunun için sistemin soğutma bölümünü devreden çıkarmak yeterlidir. Bundan sonraki adım ise sistemimizle elektrik üretmek.
Elektrik üretimi nasıl olacak?
Sistemimizi, Organic Rankine Cycle prensibiyle çalışan buhar türbininde kullanarak elektrik de üretmek mümkün olacak.
Bu türbinin özelliği nedir?
Su yerine o sıcaklıklarda buharlaşan organik bir gaz karışımı kullanılıyor. Bu sistemi gerçekleştirdiğimizde üç jenerasyon denilen, elektrik, buhar ve soğutma sistemini geliştireceğiz. Bu da dünyada ilk olacak. Bunun için 2005’te çalışmalara başlayacağız.
Sistemde atık oluşuyor mu?
Kesinlikle böyle bir şey yok. Çünkü sistemde lityumbromürle su kullanıyoruz ve ısınma sonucu hiçbir şey açığa çıkmıyor. Normal soğutucularda klora flora karbon kullanılıyor. Bunun atmosferdeki ozon tabakasının yırtılmasında büyük etkisi var.
Geliştirdiğiniz bu sistemi buzdolaplarında kullanmak mümkün mü?
Mümkün, ama küçük boyuttaki soğutma makinelerinin geliştirilmesi gerekiyor. Biz bunların dışında, Yunanlılarla sistemimizi kullanarak deniz suyundan tatlı su elde etmek için çalışmalar yürüteceğiz.
Bu nasıl olacak?
Buharlaştırma uygulayarak, deniz suyundaki tuz ve diğer materyalleri ayrıştırarak tatlı su elde etmek mümkün. Bu, özellikle
Ege’deki su kaynakları yetersiz adalar için yaşamsal öneme sahip bir proje olacak.
Maliyeti nasıl olacak?
Türkiye gibi ülkelerde ekonomik. Çünkü enerji pahalı. Dünyada, enerji fiyatları artıyor ve çevre sorunları büyüyor. Bu da sistemimizin gittikçe daha ucuz olacağı anlamına geliyor. Örneğin, Avustralya enerjisinin yüzde 95’ini kömür santrallarından sağlıyor. Ayrıca dünyaya kömür satıyorlar. Buna karşın yenilenebilir enerjilere, örneğin bizim sistemimize çok ilgi duyuyorlar.

30/11/2004 Radikal

Türk bilim adamı Almanya’nın en yaratıcı kişisi seçildi

Birbiri ardından kazandığı ödüllerle uluslararası bilim çevrelerinin dikkatini çeken ve Almanya’daki Jülich Araştırma Merkezi’nde çalışan Dr. Ahmet Lokurlu, şimdi de RTL ve Volkswagen tarafından “Almanya’nın En Yaratıcı Kişisi” seçildi.

Araştırmalarını Almanya’da sürdüren Türk bilim adamı Dr. Ahmet Lokurlu, RTL ve Volkswagen başta olmak üzere önde gelen Alman kuruluşları tarafından organize edilen “Innovation Prize 2005″’e değer görüldü. Bu ödül, Almanya’da yaşayan ve ülkeye katkıda bulunan en yaratıcı kişilere veriliyor. Dr. Lokurlu, şubat ayında düzenlenecek ödül töreninde, Voswagen’in kendisine doğalgazla çalışan bir VW Eco Fuel armağan edeceğini söyledi.

Geçtiğimiz yılın nisan ayında uluslararası bilim dünyasında “Çevre Oscarı” olarak bilinen 20 bin Avroluk “Sürdürülebilirlik İçin Dünya Küresel Enerji Ödülü”nü kazanan, Eylül ayında ise 1.5 milyon Japon Yeni tutarındaki “Global 100 Eco Tech Award”a değer görülen Dr. Lokurlu, çevre ve enerji konusunda yaptığı çalışmalarla tanınıyor. Almanya’dan sorularımızı cevaplandıran Dr. Lokurlu, bu kadar çok ödül kazanmasını, “Şimdiye kadar bana verilen ve verilecek ödüllerin gerekçeleri genellikle ortak. Bu ödüller, insanlığın geleceğini ve yarının dünyasını ilgilendiren yenilikler yaratanlara veriliyor bu ödüller. Bu tür fikirler ödüllendirilerek genç kuşakların teşvik edilmesi amaçlanıyor” dedi.

Dr. Ahmet Lokurlu’nun geliştirdiği güneşten enerji elde eden sistemler, enerjide devrim niteliğinde buluşlar olarak kabul ediliyor.

İki kültürü birleştirdim

Dr. Lokurlu, Türk bilim adamlarının uluslararası sahada kazandığı başarıları değerlendirirken de, başarının bir tesadüf olmadığını belirttti. Türk ve Alman kültürlerine sahip olmasının önemine değinen Lokurlu şunları söyledi: “Türk ve Alman kültürlerinin ilginç özelliklerini kişiliğimde birleştirebiliyorum. Yani Türk kültüründeki cesaret ve riske girebilme özelliği ile Alman kültüründeki detaycı ve her şeye şüpheyle bakma özelliklerini bir arada kullanabiliyorum. Şimdiye kadar ve şimdi dahil, uykusuz gecelerimin sayısını ben bile bilmiyorum. O yüzden yaptığım her görüşmede, Türk kültürünün bu ilginç özelliklerini ön plana çıkararak dünya kamuoyuna da mesajlar veriyorum.”

Hürriyet 11 Ocak 2006

Sefa KAPLAN

Petrol fiyatları yükseldikçe güneş enerjisine ilgi artıyor

Petrol ve doğalgaz fiyatlarının yükselmesi, alternatif enerji kaynaklarına ilgiyi artırdı. Güneş, son günlerde öne çıkan alternatif kaynakların başında geliyor.

Türkiye’de daha çok sıcak su elde etme amaçlı değerlendirilen güneş enerjisinin evlerde ısıtma, soğutma, aydınlatma amaçlı kullanımı için çalışma başlatıldı. Almanya’da yaşayan ve dünyada ilk kez güneş enerjisini soğutma amaçlı kullanan sistemi geliştiren Türk bilim adamı ve girişimci Dr. Ahmet Lokurlu, buluşuyla elektrik maliyetlerini önemli oranda düşürdüğünü belirtiyor. Çalışmalarını halen Solitem isimli şirketi üzerinden yürüten Lokurlu, Türkiye’nin önde gelen iki holdingi ile yeni projeler için görüşme yaptıklarını ifade ediyor.

Güneş enerjisinden soğutma amaçlı faydalanma sistemlerine daha çok, oteller, okullar ve büyük yapılar ilgi gösteriyor. Sistem, projeye ve ülkeden ülkeye değişmekle beraber 4-7 yıl arasında yatırım maliyetinin geri dönüşümünü sağlıyor. Dr. Lokurlu, güneş enerjisini soğutma amaçlı kullanıma imkan veren sistem geliştirdiği için başta Birleşmiş Milletler olmak üzere birçok uluslararası kuruluştan, Avrupa Güneş Enerjisi Ödülü, Dünya Küresel Enerji Ödülü, Küresel 100 Eco-Tech Ödülü, Harikalar Dünyası Ödülü gibi birçok ödül aldı. Lokurlu’nun üzerinde çalıştığı ve enerji giderlerini azaltmaya yönelik sistemler şunlar: Güneş enerjisi ile ısıtma-soğutma, güneş enerjisi ile çalışan klima, sıcak su temini, buhar ve elektrik üretimi.

Dr. Lokurlu’nun verdiği bilgiye göre güneş enerjisi, gelecekte aydınlatma, ısıtma, soğutma, enerji üretimi gibi birçok alanda kullanılacak. 5-10 yıl öncesi çok pahalı bulunan güneş enerjisi sistemleri, petrol-doğalgaz gibi enerji kaynakları fiyatlarının anormal artış göstermesi ile ekonomik ürün konumuna yükseldi. Lokurlu, geliştirdiği projenin ekonomik olduğu görüşünde: “Akdeniz Bölgesi’nde yazın enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 50’si, klima sistemi, yani soğutma amaçlı kullanılıyor. Bizim geliştirdiğimiz sistem ile soğutma ihtiyacı güneş enerjisi ile karşılanabiliyor. Yani yüzde 50’lik bir tasarruf söz konusu. Kıbrıs’ta bir otel için hazırladığımız soğutma amaçlı projenin maliyeti 500 bin Euro. Ama, sistem otele enerji maliyetlerinden yılda 100 bin Euro tasarruf sağlayacak, 5-6 yılda kendisini de amorti edecek.” Dr. Ahmet Lokurlu’ya göre, enerji fiyatlarındaki anormal artış güneş enerjisi gibi yüksek teknoloji ürünlerinin günlük hayatta daha fazla kullanımını artıracak. Lokurlu, güneş enerjisinin soğutma amaçlı kullanımına imkan veren sistemi halen Almanya merkezli üretip sattıklarını ve dünyanın dört bir yanından çok yoğun bir ilgi gördüklerini ifade ediyor. Lokurlu, Türkiye’deki çalışmalar hakkında şu bilgileri veriyor: “Sistemimizi ilk kez 2004’te Dalaman’da kurduk. Kapasiteyi iki katına çıkarıyoruz. Alanya ve Gebze’de birer tane kuruyoruz. Türkiye’de üç projemiz olacak. Sistemi kendimiz üretip kuruyoruz. Türkiye’de yaptığımız görüşmeler ortaklık ile sonuçlanırsa, daha çok evsel ihtiyaçlara (ısıtma-soğutma) cevap verecek ürünler geliştireceğiz.”

Tüp yerine güneşle çalışan ocaklar piyasada

Türkiye’de başta belediyeler olmak üzere birçok kamu kurumu ve şirket, park ve bahçelerini güneş enerjisi ile aydınlatıyor. Güneş sistemlerini üreten Hizmark’ın Genel Müdürü Savaş Yeşiltaş’ın verdiği bilgilere göre bu enerji dış aydınlatma, sulama, elektronik cihazlarda kullanılmaya başlandı. Ege Üniversitesi Güneş Enerjisi Enstitüsü ve Muğla Üniversitesi Temiz Enerji Kaynakları Ar-Ge Merkezi’nden Rüştü Eke, Türkiye’nin coğrafi konumu itibarıyla güneş enerjisi potansiyeli bakımından şanslı olduğunu ifade ediyor. Eke, bu potansiyelin kullanılabilmesi için teşvikin şart olduğu görüşünde. Eke’nin dikkat çektiği önemli bir konu da güneş enerjili sistemlerin, yatırım maliyetinin yüksek olmasına karşın; hareketli parça bulunmaması sebebiyle bakım ve onarım maliyetinin yok denecek kadar az olması. Elektrik İşleri Etüt İdaresi de, yemek pişirmede kullanılan güneş enerjili ocaklar üretti. Ocakların fiyatı, 30 ile 170 YTL arasında değişiyor.

İsmail Altunsoy
www.penagas.com 21 Haziran 2007
——————————————————–
Dr Ahmet Lokurlu is a Turkish engineer, entrepreneur and the founder of Solitem GmbH, a pioneering company at the forefront of eco-technology.

Dr Lokurlu studied mechanical engineering in his native Turkey, before moving to the University of Essen in Germany to study energy engineering. In 1993 he began to investigate methods for harnessing the power of the sun for environmental gain, the work forming the centre of his PhD research. The system he developed during his doctoral studies uses solar power to provide air conditioning for buildings.

With air conditioning a major drain on energy resources particularly in the Southern Hemisphere, the system developed by Dr Lokurlu offers an environmentally sound alternative. In 2000 he founded Solitem to take the system from a research project to a commercially available solution for clients across the world.

Based in Aachen, Germany, Solitem is now a thriving business and Dr Lokurlu’s belief in environmentally beneficial engineering has seen him recognised as a leading figure in eco-technology. In 2007 he was named as one of Time Magazine’s ‘Heroes of the Environment’.

He is currently working on his second PhD thesis.
—————————————————
Willkommen bei SOLITEM

Wir sind ein junges und innovatives Unternehmen mit einer Vision.
Unsere integrierten Energieversorgungssysteme verbinden Wirtschaftlichkeit und Effizienz mit Umweltschutz und Nachhaltigkeit. Die von Solitem entwickelten und patentierten Parabolrinnenkollektoren sammeln und speichern Sonnenenergie auf noch nie dagewesene Art und sind zukunftsweisend, wenn es darum geht, erneuerbare Energien effizient zu nutzen. Ganze Gebäudekomplexe, Hotels, Fabrikationshallen und Lagerhäuser können mit unseren Solarenergieanlagen gekühlt bzw. geheizt werden; dies leistet nicht nur einen aktiven Beitrag zur Erhaltung unserer natürlichen Resourcen und der Einsparung von Treibhausgasen sondern rechnet sich dabei auch wirtschaftlich.

Wir laden Sie ein, auf diesen Seiten mehr über das Unternehmen und unsere Produkte und Dienstleistungen zu erfahren.

Wir können Probleme niemals mit derselben Denkweise lösen, durch die sie entstanden sind.
-Albert Einstein

Ganz im Geiste Einsteins haben wir uns eine neue Denkweise zueigen gemacht, indem wir die SONNE in ein KÜHLMITTEL verwandeln. Je heißer es wird, desto kühler bleiben wir ohne dabei die fossilen Energien zu verringern. Made by SOLITEM.
– Ahmet Lokurlu, CEO Solitem Group
http://www.solitem.de/solitem.de/ger_index.php

Related Posts