Japonya’nın Tokai Üniversitesi öğretim üyelerinden Türk Profesör Ömer Aydan, Türkiye’deki depremlerde inşaat işçilerinin eğitimsiz ve yeterli mesleki donanıma sahip olmamaları yüzünden yüksek hasar meydana geldiğini öne sürdü.
Yıkımların büyük bölümünün, “yapıcı, demirci, inşaat işçisi, kalıpçı ve betoncuların” yönetmeliklere uymamasından kaynaklandığını belirten Aydan, “Türkiye’de inşaat işçileri binaları yaparken kalite ve sağlamlığa dikkat etmiyor” dedi.
Çabuk unutuyoruz
“Malzemeden çalındı, eksik malzeme kullanıldı sözleri boş laflar” diyen Prof. Aydan, “Türkiye’de Bayındırlık Bakanlığı Yapı Yönetmeliği, diğer ülkelerin yönetmeliklerine göre daha sert ve ayrıntılı, ancak bu yönetmeliğe yeterince uyulduğunu söylemek zor” dedi.
Dünyadaki büyük depremleri inceleyen ekipte yer alan ve Türkiye’de 12 yıldır depremler üzerine inceleme ve araştırma yapan Prof. Aydan, “Bizde inşaatla uğraşan yapıcı, demirci, duvar ustası, betoncu veya kalıpçı, işinin ehli değil. Kiriş kolon bağlantıları yönetmeliklere uygun bağlanmıyor. Bu bölümlere kanca takılmıyor veya kaynak yapılmıyor. Türkiye’de Erzincan depreminden Seferihisar depremine kadan izlediğim ve incelediğim tüm yer sarsıntısı yıkımlarında bu tür işçilik hataları ile yoğun olarak karşılaştım. Ülkemizde konut yapımına sadece para kazanılacak bir iş olarak bakılıyor. Burada insanların yaşayacağı ve bir depremde sonucun ne olacağını kimse düşünmüyor. Deprem felaketleri de çabuk unutuluyor” dedi.
Denizli Belediye Başkanı Nihat Zeybekci’nin davetlisi olarak kente gelen Aydan, Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Doç. Halil Kumsar ile birlikte bölgeyi inceliyor.
Prefabrik yapılar sağlamlaştırılmalı
Prefabrik olarak yapılan fabrikaların ve sanayi tesislerinin de riskli binalar olduğunu kaydeden Prof. Aydan şunları söyledi: “Prefabrik yöntemi Batı ülkelerinden geldi. Burada sarsıntı ve deprem riski hiç hesaba katılmamış. Prefabrik yapılar Avrupa ülkelerinin deprem riski sıfır bölgeleri için tasarlanmıştır. Bu anlamda bizde binlerce işçinin çalıştığı bu alanlanların da sarsıntı olasılıkları hesaplanarak gözden geçirilmesi ve sağlamlaştırılması gerekir. Ağırlık esas alınıp geçme yöntemi ile yapılan bu binalar her sarsıntıda risk unsuru olur.”