19 yaşında Mersin’den beş parasız genç bir delikanlı olarak çıktığı 20 günlük gemi yolculuğuyla İsveç’e giden ve parklarda yattıktan sonra deyim yerindeyse en dipten başlayıp parmakla gösterilen bir girişimci olan Türk işadamı Kadim Akça, holding patronlarına “emekli olmayın” tavsiyesinde bulundu.
İnsanların genç kalmak için 100 yıl çalışması gerektiğini söyleyen Akça, büyük holding patronlarına erken emekli olmamalarını, işleri olmasa bile şirketlerine gidip gerekirse depolarındaki kolilerine tekme atarak orada olduklarını göstermeleri tavsiyesinde bulundu. Akça, “Bunu yaptıktan sonra o gün çıkıp gidebilirler” dedi.
BRONZDAN, ISITMALI BANK YAPTIRDI
İsveç’te temizlik hizmeti ve atık geri dönüştürme konularında faaliyet gösteren ve başarılı girişimleriyle dikkat çeken 61 yaşındaki Akça son olarak, bu ülkeye ilk geldiğinde parkta üzerinde yattığı bankın bronzdan ve ısıtmalı bir benzerini yaptırdığı için gündeme geldi.
Para kazanma hırsından 25 yıl önce vazgeçtiğini ve istemesi durumunda 10 yıl önce emekli olabileceğini de ifade eden Akça, “O zaman telefonlar susar, kafam rahat olurdu. Ancak bence yaşlanmanın asıl nedeni çalışmayı bırakmaktır. Çalışmayı bırakan hapı yutar. Eğer her şekilde genç, dinamik ve çekici kalmak istiyorsan 100 sene çalışacaksın” dedi.
ÖĞRETMENİNİ MAHÇUP ETTİ
İlkokuldayken öğretmeninin kendisinden hiç umutlu olmadığını hatta dördüncü sınıfa giderken karnesindeki zayıfları dahi okuyamadığını belirten Akça, İsveç’te başarılı olmak istiyorsan “Türk gibi düşün” başlığıyla yazdığı ve 3’ncü baskısını yaparak rekor kıran kitabını bu öğretmenine gönderdiğini söyledi. Akça “Hayatta olmadığı için mezarına bırakmalarını istedim” dedi.
61 yaşında olmasına rağmen çok çalıştığı için “20 yaşındaki bir genci getirin suyunu çıkarırım” diyen Akça, 25 yaşında kız arkadaşının dahi olduğunu söyledi.
PARKTA 4 GECE YATTI
Akça’nın İsveç’e geliş hikayesi de oldukça ilginç. Bu ülkeye teyzesinin yanında kalmaya gelen Akça, anlaşması zor olan teyzesinin yanından 1.5 hafta sonra ayrılıp bir parkta gecelemeye başladı.
Hayatının bundan sonra değiştiğini belirten Akça hikayesini kısaca şöyle anlattı:
“Dün gibi hatırlıyorum, Temmuz ayıydı. Parkta bir bankta dört gün yattım. Cebimde sadece 50 lira vardı. İlk sabah kalktığımda kirpiklerim gözyaşlarımdan dolayı yapışmıştı. Dördüncü günün sonunda tesadüfen, teyzemin çocuklarının vekil babası olan adamın kızı Kerstin Engholm geçerken beni gördü ve beni evlerine aldılar. Çok iyi insanlardı. Bana toplamda 6 ay baktılar. O güzel insan bana sahip çıktı. Ondan gördüğüm bu iyilik sonrasında ben 42 yılda insanlara karşı hep dürüst oldum ve iyilik yaptım. Sonra çalışma izni aldım. Hiç biz zaman geri dönmeyi düşünmedim. Temizlik işlerinde çalıştım. Bu mesleği sevdim ve işimi büyüttüm. Başarımı dürüstlüğüme, insanları sevmeme ve ticaretteki sağlam kişiliğime bağlıyorum. Ticaret yaparken hep bankalardan daha sağlamım söylemimle bugünlere geldim. İyi ki doktor ya da avukat olmamışım.”
BENİ İSVEÇ’E GÖMÜN
İsveç’i artık anavatanı olarak gören Akça, Türkiye’yi çok sevdiğini ancak birgün hayatını kaybettiğinde mezarının İsveç’te olmasını istediğini söyledi. Akça, “Annem ve babamın mezarı Türkiye’de. Onlar dünyanın en iyi insanlarıydı. Ama bu ülke bana çok şey kattı. Sevilen, saygı duyulan ve ülkesini temsil eden bir kişi haline gelmemi sağladı. O nedenle mezarımın İsveç’te olmasını isterim” dedi.
KİTABI 3’ÜNCÜ BASKIYI YAPTI
İsveç’te çeşitli sektörlerde 30 yakın şirketi olan ve bunları Keep Holding çatısı altında toplayan başarılı Türk işadamı Akca, 42 yıllık ticari yaşamında elde ettiği başarılarının öyküsünü İsveç’te başarılı olmak istiyorsan “Türk gibi düşün” başlıklı roman kitabında topladı. Akça kitabın gelirini de gençlere bağışladı. İkinci kitabının da Türkçe çıkacağını kaydeden Kadim Akca, “O kitabımda da Türkiye’de başarılı olmak istiyorsan, İsveçli gibi düşüneceksin” başlıklı olacak” dedi.
http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/21758254.asp
