2006 Nobel Tıp Ödülü sahibi Craig Mello’nun Massachusetts Üniversitesi’ndeki laboratuvarında bir Türk öğrenci var. Erbay Yiğit, Mello’nun yanında yıllardır süren doktora çalışmalarını Cell dergisinin Kasım sayısında bilimsel makale şeklinde yayınlayarak önemli bir başarıya imza attı.
2006 Nobel Edebiyat Ödülü’nü Orhan Pamuk’un kazanmasıyla beraber, bilim, politika gibi diğer dallarda da Türkiye’den yetişmiş kişilerin ödül alması yolunda yaygın temenniler dile getirildi. Aslında Nobel ödülü kadar büyük başarılara Türklerin katkısı sanıldığından daha fazla. Örneğin, 2006 Nobel Tıp Ödülü sahibi Craig Mello’nun Massachusetts Üniversitesi’ndeki laboratuvarında bir Türk öğrenci var. Erbay Yiğit, Mello’nun yanında yıllardır süren doktora çalışmalarını Cell dergisinin Kasım sayısında bilimsel makale şeklinde yayınlayarak önemli bir başarıya imza attı.
Erbay Yiğit’in araştırma konusu, hocası Craig Mello ve 2006 Nobel Tıp Ödülü’nün diğer ortağı Andrew Fire’ın ortaklaşa buldukları RNA interferans adlı olgunun mekanizmasını anlamakla ilgili. RNA interferans, genetik bilginin aktarılmasındaki temel basamakları ilgilendiren bir olay. 1998’de ilk makalenin yayımlanmasından sonra çığ gibi büyüyen araştırmalar 2006 Nobel Tıp Ödülleri’nin Fire ve Mello’ya verilmesiyle taçlanıyor
Bilime ilgisi lisede başlayan 1973 Samsun doğumlu genç araştırmacı, Samsun’un Ladik ilçesi Akpınar Öğretmen Lisesi’ndeki Köy Enstitüsü döneminden kalma gelişkin laboratuvarları çok canlı hatırlıyor. Artan bilim tutkusunu “ biyoloji ders kitabını heyecanlı bir romanmış gibi okurdum” sözleriyle anlatırken, tutkusunu kamçılayan unsurların başında TÜBİTAK’ın yayınladığı Bilim ve Teknik dergisini sayıyor.
Erbay Yigit bilim insanı olma kariyerine İstanbul Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Biyolojik Bilimler Bölümü’nde okuyarak başladı. 1994’de Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı’nda yüksek lisansa devam etti. 1995’te MEB’nın yurtdışı bursu ile ABD’de Worcester Politeknik Enstitüsü’ne gitti. 1999 yılında Massachusetts Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne geçerek Dr. Mello’nun laboratuvarında doktora eğitimine başladı. Şu sıralarda doktora sonrası eğitimini başlatmak üzere Şikago’da bulunan Northwestern Üniversitesi’ne gitmeye hazırlanıyor.
RNA interferans nedir?
Biyologlar bir genin işlevini çözmek için o genin işleyisini durdurmayı ya da susturmayı isterler. RNA interferans, genlerin faaliyetlerini durdurmak için kullanılan yöntemlerden birisidir. Tekniğin esasını DNA yapısındaki genetik bilgiyi proteinlere aktaran RNA molekülünün yıkımı oluşturur. Normalde RNA tek iplik yapısındadır. Eğer bu tek ipliğin aynısı ve onu bütünleyen ters iplik karıştırılarak dışardan hücreye verilirse, dışardan gelen RNA, hücre içindeki tek iplik RNA’yı yıkar. Sonuç, gen ifadesinin ortadan kalkmasıdır.
Yiğit’in çalışması RNA interferansın temel mekanizmasını daha iyi anlamamızı sağlıyor. Bu çalışmalar çok önemli, çünkü hastalıklara karşı yeni tedaviler geliştirmenin yolu açılacak ve RNA molekalleri virus hastalıkları ya da kansere karşı bir ilaç olarak kullanılabilecek. Bugün birbiri ardına açılan biyoteknoloji şirketleri yarının RNA temelli ilaçlarını geliştirmek için yoğun çaba sarfediyor.