Posoflu İşadamı:Türkler hem kendilerine ve hemde Belçikalılara karşı dürüst olsunlar. Kaba kuvvet yerine her zaman aklı kullanmaya çalışşınlar. Ve çocuklarının eğitimini mutlaka herşeyin üstünde tutsunlar..
Konaktex’in sahibi Posof doğumlu İşadamı Şemsi Konak anlatıyor
1979´dan itibaren 1990 yılına kadar Belçika´da bir maden işçisi olarak çalıştım. Madenlerin kapanması süreci başladıktan sonra ortaya konan haklardan yararlanarak erken emekli oldum. Şu anda 25 yıl üzerinden emekli statüsünü almış durumdayım.
Ticarete ise 1981 yılında ilk defa Beringen´de bir ek iş olarak ağabeyimle birlikte başladık. İlk önce maden işçilerinin kaldığı bir otel aldık. Burada 2 yıl sonra bir Videothek açtık. Daha sonraları bu işlere export mamulleri ve hediyelik eşyaları ekleyerek işleri büyüttük. Belli bir süre ağabeyimle çalıştıktan sonra ayrı bir iş kurmaya karar verdim.
Bugün için Heusden-Zolder´de bilhassa uydu teknolojisi üzerine geniş bir kitleye hitap eden işyerim var. Müşterilerimiz sadece Türkler değil. Her milletten insanlar bize gelerek uydu teknolojisinde aradığı malzemeyi bulabiliyor. Bugün için Belçika televizyonları da uydu yayınlarına geçti. Eskiden sadece Türklerin Satalit alıcılarına ihtiyaçları vardı. Bugün için herkesin evinin çatısında bir Satalit alıcısı var.
Bunun dışında hediyelik ve elektronik eşyalarda da çok iddialıyız. Bilhassa Türk mutfağında bir Türk hanımına gerekli olan her türlü malzemenin en kalitelisini işyerimizde bulundurmaya çalışıyoruz.
Artık Türk işadamları sadece kendi vatandaşlarına yönelik değil, Belçika´da yaşayan herkese hitap edebilecek işyerleri açmak zorundalar. Sınırlı kapasitesi olan ve toplumun sadece bir kısmına hitap eden işyerlerinin uzun ömürlü olma şansı yok. Örneğin biz önceleri sadece Türklere yönelik Video kasetleri satıyorduk. O işler şimdi bitti. Kendinizi ve işinizi yenilemediğiniz takdirde kalıcı olmanız mümkün değil.
Şu anda yaptığım işleri daha da ileriye taşımayı düşünüyorum. Örneğin gelecekte bilgisayar teknolojisine yönelik çalışmayı düşünüyorum.
Bir işadamı bilmediği bir işe de rastgele girmemeli. Başarılı olmak için ya anladığınız, iyi bildiğiniz bir alanda iş yapacaksınız, yada bir işi öğrenerek, sindirerek büyüteceksiniz. İşadamlığı kolay bir şey değil. Atacağınız yanlış bir adımla hem paranızdan, hemde itibarınızdan olabilirsiniz.
Sivil Toplum örgütlerine her zaman elimden geldiği kadar yardım etmeye çalıştım. Dinamik bir toplumun herkese faydası olacağını gayet iyi biliyorum. Başarılı işler yapan derneklerimiz olmasına rağmen, genel anlamda Belçika´da Sivil Toplum örgütlerimizin çok başarılı olduğunu söylemek mümkün değil. Toplumumuzun potensiyeli oldukça büyük. Fakat sorunları da o derece fazla. Sorunları çözüp mevcut potensiyeli pozitif anlamda kullanmayı pek iyi becerdiğimiz söylenemez.
Belçika´da işadamlarına yönelik faaliyet yaptığını söyleyen dernekler de pek aktif değiller. Bir çoğu sadece Tabela´dan ibaret. Bugüne kadar göstermelik bir kaç aktiviteden başka bir şeylerini görmedik. Sonra ne yaptıklarını, niçin kurulduklarını bilende yok. Belçika´da aslında çok dinamik, bir çok konuda öncülük yapabilecek Türk İşadamları derneğine ihtiyaç var. Bu doğrultuda elbette ciddi ve samimi girişimleri görürsek destekleriz.
Son olarak Belçika´da yaşayan Türk Toplumuna şu mesajları vermek istiyorum. Herşeyden önce birlik be beraberliklerine çok önem versinler. Bu Belçika´da ilelebet var olmanın temel şartıdır. Türkler hem kendilerine ve hemde Belçikalılara karşı dürüst olsunlar. Kaba kuvvet yerine her zaman aklı kullanmaya çalışşınlar. Ve son olarak çocuklarının eğitimini mutlaka herşeyin üstünde tutsunlar..