Dünyanın en büyük kurumsal yazılım şirketlerinden Oracle, Doğu Avrupa Bölgesi Karar Destek Çözümleri İş Geliştirme Direktörlüğü’ne, Oracle Türkiye Çözüm Ekibi Müdürü olarak görevini sürdüren Cenk Kıral’ı atadı.
Cenk Kıral, geçtiğimiz yıl sonunda Oracle Türkiye Genel Müdürlüğü görevine ek olarak, Oracle Avrupa Birliği’ne Katılım Ülkeleri Bölgesi’nin Yönetim Kurulu üyeliğine seçilmişti. Oracle Türkiye’den Avrupa’ya bir transfer de içinde bulunduğumuz ay içerisinde gerçekleşti. 8 yıldır Oracle Türkiye operasyonunda çeşitli görevler üstlenen ve en son olarak da Çözüm Ekibi Müdürü olarak görev yapan Cenk Kıral, Haziran 2006 tarihi itibarıyla Türkiye’nin de içinde bulunduğu Doğu Avrupa Bölgesi’nde Karar Destek Çözümleri İş Geliştirme Direktörü olarak görev yapacak.
Kıral, yeni görevi kapsamında başta Türkiye, Macaristan, Polonya, Çek Cumhuriyeti, Yunanistan, Bulgaristan gibi birçok ülkenin yer aldığı Doğu Avrupa bölgesinde, odak noktasında Siebel Analitik Çözümlerinin yer aldığı pazar yapılarının geliştirilmesinde yerel ülke ekipleriyle beraber başrolü oynayacak.
Cenk Kıral Kimdir? ( Cenk Kiral )
Cenk Kıral, 1 Eylül 1998 tarihinde Oracle Türkiye organizasyonuna Veri Ambarı ve Karar Destek Çözümleri İş Geliştirme Müdürü olarak katıldı. Oracle Türkiye’de bulunduğu süre içinde CRM çözümleri, Global İş Ortakları ve Çözüm Ekibi gibi görevlerde yöneticilik yapan Kıral, 1966 yılında İstanbul’da doğdu.
1988 yılında Marmara Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden mezun olduktan sonra üniversitede bir yıl süren lisans üstü çalışma yaptı ve akademik kadroda öğretim görevlisi olarak çalıştı.
Mesleki kariyerine, 1989 yılında NCR Türkiye’de Endüstriyel, Ticari ve Kamu sektörlerinde Müşteri Temsilcisi olarak başlayan Kıral, 1991-92 yıllarında NCR’nin A.B.D.’deki Dünya Genel Merkezi’nde Ürün Pazarlama Müdürü olarak görev yaptı. 1993 yılında Türkiye’ye döndü ve 1993 – 1998 yılları arasında NCR Türkiye’nin çeşitli departmanlarında Satış ve Pazarlama Yönetimi’nde görev aldı. Bu süre boyunca özellikle imalat, bankacılık ve mağazacılık sektörlerine yönelik projelerin oluşturulmasında görev alarak, uzmanlık kazandı. 1997 ve 1998 yıllarında NCR’nin Veri Ambarı Çözümlerinden Sorumlu Satış ve Pazarlama Koordinatörü olarak, Türkiye’nin ilk gerçek anlamdaki veri ambarı projelerinin oluşturulmasını sağladı. Cenk Kıral, evli ve iki çocuk babası.
——————————————————-
ORACLE TÜRKİYE ÇÖZÜM EKİBİ MÜDÜRÜ CENK KIRAL:
“Zeki yönetim akıllı raporlar” İş zekası pazarının lider şirketlerinden Oracle Türkiye’nin Çözüm Ekibi Müdürü Cenk Kıral’a göre, iş zekası gündelik basit raporlamaların çok ötesinde bir kavram… Cenk Kıral, iş zekasını bir kurumun ya da şirketin karar alması için gereken verilerin toplanması, temizlenmesi, veri ambarına konulması, analiz edilmesi ve raporlanması gibi süreçlerin toplamına verilen bir tabir olarak tanımlıyor. “Bazen bu tabiri karar destek sistemleri olarak da belirtirler, ama burada esas olan, kurumun gündelik operasyonel sistemlerinde oluşan verilerin analitik amaçlarla incelenmesi için farklı bir süreç içinde ele alınması” diyen Kıral ile iş zekasının diğer raporlama sistemlerinden farkını konuştuk… • MI, DSS ve hatta veriambarları da raporlama yapıyor. Nedir iş zekasının bu sistemlerden farkı? İş zekasını, klasik anlamda gündelik raporlamayla karıştırmamak gerekir, çünkü burada basit raporlamanın çok daha ötesinde bir kullanım var. Eğer bir şirketin operasyonları bilişim ortamlarında kayda geçen sistemlerle yapılıyorsa ve şirkette o sistemlerde toplanan verilerin incelenmemesinden dolayı oluşan kayıp önemseniyorsa, o zaman o şirket teoride iş zekasına hazır demektir. • Örneğin hangi şirketler? Mesela, bir perakende mağazacılık şirketi, satışlarını POS adı verilen satış noktası terminalleriyle yapıyorsa, demek ki tüm alışveriş işlemleri bilişim dünyasına giriyor. Eğer o perakende şirketinde gündelik satış raporlarının ötesinde veri ve analiz ihtiyacı duyuluyorsa, o zaman iş zekası için hazır durumda olduğunu düşünebilir. • Bir şirketin iş zekası çözümlerine ihtiyaç duyması için nasıl bir yapıya sahip olması gerekiyor? 10-15 kişilik şirketler için bu bir lüks mü? İş zekası, doğası gereği veriyle içiçe bir yapıda. Dolayısıyla veriyle ve veri tabanıyla yakın şirketler doğal olarak iş zekasında da başarılı olabilecek şirketlerdir. Diğer önemli bir husus da projenin amacı. Projenin temel amaçları ve şirketin bu alandaki vizyonu saptanmadan, işe yazılım seçerek başlamak çok yanlış. Böylesi durumlarda yazılımın projeye uyması yerine, projenin yazılıma uyması gibi garip bir durum ortaya çıkar ki, bundan kaçınmak gerekir. Öncelikle, projenin hedefleri ve buna uygun iş ihtiyaçları tespit edilmeli ve buradan hareketle yazılım arayışına çıkılmalıdır. İş zekası platformu oluşturmak için verinin operasyonel sistemlerden toplanması, veri ambarı oluşturulması, ve sonra da bunların esnek bir raporlama ortamında incelenmesine imkân verecek mimari yapı kurulmalı. Bunlardan birisi eksik olduğu zaman, proje beklentileri karşılamayabilir. Dolayısıyla, iş zekası yapısının tamamını ele alabilen ve projenin geneline hâkim, bu alanda deneyimli firmalarla temas etmek daha mantıklı. 2004’te iş zekası pazarı yüzde 12.3 büyüdü IDC’nin ‘Analitik ve Veriambarı Yazılımı: Pazar Analizleri’ raporuna göre, analitik iş zekası pazarı 2004’te toplamda yüzde 12.3 büyüdü ve 15.1 milyar dolarlık bir yazılım geliri seviyesine ulaştı. Bu pazarda 2004 yılında, 13.2 pazar payı ve 2 milyar dolarlık geliriyle Oracle lider oldu. Oracle’ın 2003 – 2004 yılları arasındaki yüzde 15’lik büyüme oranı ise, pazarın yüzde 12.3’lük büyüme oranını geçti. IDC, analitik iş zekası yazılımı pazarını, karar verme ve raporlama süreçleri otomasyonunun desteğinde, verileri izlemek, saklamak, analiz etmek, modellemek ve sunmak için gerekli araçlar ve uygulamalar olarak tanımlıyor
http://www.bilisimdunyasi.net.tr/yazi.asp?sayi=5&yazi=405
