Japon Dediki : Türkler son dakikada çok başarılı

Türkler son dakikada çok başarılı
Japonya’nın Türkiye Büyükelçisi Nobuaki Tanaka, “Türklerin son dakikada her şeyi doğru yapabilme yeteneği var. Biz bunu yapamıyoruz” dedi.
Tanaka, Türk Japon Vakfı’nda düzenlenen ”Türk Japon Ekonomik ve Teknik İlişkileri” başlıklı panelin açılışında yaptığı konuşmada, Türk Japon Vakfı’nın yıllardır Türkiye ile Japonya’nın ilişkilerinin gelişmesi için hizmet verdiğini belirterek, Türk Japon Vakfı Başkanı Tayyar Sadıklar’a ve vakıf çalışanlarına teşekkür etti.

Türkiye ile Japonya arasındaki ilişkilere bakıldığında birlikte yapılabileceklerin çok gerisinde olunduğunu ifade eden Tanaka, ”Potansiyelimiz çok daha büyük, ancak bu potansiyeli tam anlamıyla kullanamıyoruz” dedi. Geçen 3 senede, yıllardır uyuyan ilişkileri canlandıracak işbirlikleri yapıldığını anlatan Tanaka, şunları kaydetti:

”Her şeyden önce çok uzak coğrafyalarda bulunuyoruz, ama bu üstesinden gelinebilecek bir durum. Belki uzak coğrafyalarda yer almamız nedeniyle birbirimizi çok iyi tanımıyoruz. Bu da işbirliği ile ilgili geçmişte büyük bir sorun oldu. Bir Japon atasözü vardır, ‘Biz önce taş duvarı yıkarız, sonra içeri gireriz.’ Bazen duvarı yıkıyoruz, ama içeri girmiyoruz. Coğrafi uzaklıktan dolayı birbirimizi yeterince tanımıyoruz. Bunu sağlamak için 2010 Japon Yılı kapsamında bir çok faaliyet düzenlendi. Umuyorum ki Japonya’nın mesajını doğru bir şekilde iletebilmişizdir. Japon halkı, Türk halkını seviyor.

“SİZ DİNAMİKSİNİZ”

Aslında biz Japonlar statik insanlarız, siz Türkler ise dinamik insanlarsınız. Biz düşünüyoruz, siz düşünmüyorsunuz. Biz plan yapıyoruz ama harekete geçmiyoruz, siz ise plan yapmadan doğrudan harekete geçiyorsunuz. Türkler son dakika işlerini çok iyi yapıyor. En son Haliç Kongre Merkezi’nin yapımında buna şahit oldum. Prensimiz de açılışa gelecekti. Açılış öncesinde incelemek için gittiğimde her yer çok kötü durumdaydı, ancak açılış günü her şey mükemmeldi. Biz bunu düzensizlik olarak görüyoruz, ama Türklerin son dakikada her şeyi doğru yapabilme yeteneği var. Biz bunu yapamıyoruz.

Japonlar çok yavaş hareket eder, ama dinamik Türkler her yere gidiyor. Ülkemize gelip bizim iş adamlarımızı davet ettiler ve biz Toyota, Hyundai gibi yatırımları yaptık. Başta çok başarılı olmadı, ama daha sonra Türkiye’nin AB’ye üyelik müzakerelerinde olması nedeniyle Türkiye, Japon şirketleri için Avrupa’ya mal verebilecekleri bir merkez haline geldi. AB fırsatlarını kullanabildiler. Toyota, bana, Türkiye’de üretikleri arabaların en kaliteli üretimleri olduğunu söyledi. Türk iş gücü iyi eğitim aldığı zaman çok iyi işler çıkarabiliyor.”
Türkiye’nin çok büyük bir kapasiteye sahip olduğunu ifade eden Tanaka, Japonya’nın da bunu görmeye başladığını söyledi. Türksat, 3. köprü gibi projeler bulunduğunu hatırlatan Tanaka, Japon iş adamlarının da bunları gördüğünü ve bu kaynakları kullanmanın yollarını aramaya başladığını kaydetti.

Bu konuda sadece Japonya’nın çaba sarf etmesinin yeterli olmadığını belirten Tanaka, ”Türkiye çok geniş ve iyi imkanlara sahip, ama bu Anadolu topraklarında oturmakla olmaz. Neden Irak’a, Afganistan’a gittiğiniz gibi Japonya’ya, Çin’e de gelmiyorsunuz. Artık işler buralarda” diye konuştu.

“SABIRLI OLUN!”

Türk Japon Vakfı Başkanı Sadıklar da 2010 Japon Yılı’nın 3 teması olduğunu ve bu temaların gerçekleştirildiğini söyledi. Japon mucizesini taklit etmenin mümkün olmadığını, ancak Japonya’dan öğrenilecek çok şeyin olduğunu belirten Sadıklar, Japon Yılı etkinlikleri kapsamında bunun için çok gayret gösterdiklerini ifade etti. Japonların, Türkiye’de çok çeşitli ve büyük yatırımlarının bulunduğunu vurgulayan Sadıklar, ”Marmaray Projesi bunun bir örneğidir. Japonların, gösteri şeklindeki büyük projelere merakı vardır” dedi.

Japonlarla müzakerelerin çok zorlu geçtiğini belirten Sadıklar, ”Onlarla müzakere etmek sabır ister, ama anlaşma imzalandıktan sonra, işi saniyesinde teslim ederler. Japonlarla iş yapmanın güzel yanı da budur” diye konuştu.

Japon Yılı kapsamında işbirliğinin gelecek yıllara nasıl taşınacağına yönelik çalışmalar yapıldığını anlatan Sadıklar, bir Türk-Japon Kasabası oluşturulması ve Türk-Japon Üniversitesi kurulmasını hayal ettiğini söyledi.

Panel öncesinde Hanri Benazus’un Atatürk Fotoğrafları Koleksiyonunda yer alan fotoğrafların bulunduğu serginin açılışı, Türk Japon Vakfı Başkanı Sadıklar ile AOÇ Genel Müdürü Ömer Bülent Arslan tarafından yapıldı.

Related Posts